Aile çocuğun temelini oluşturan ve karakterinin gelişip oturmasını sağlayan önemli faktördür. Duygusal bağların ve güçlü iletişimin oluşması çocuğun özgüvenini arttırır ve sağlıklı bir birey olmasına büyük katkı sağlar. Sevgi ve paylaşımın az olduğu ailelerde ( hem ebeveynlerde hem çocukta ) ciddi ruhsal sorunlar meydana gelmektedir.
Dönem dönem ebeveyneler birbirleriyle veya çocuklarıyla bir takım sorunlar yaşamaktadır. Bunlar normal süreçlerdir. Bunun yanı sıra dış faktörlerin yarattığı streste bireylerin gündelik hayatını etkilemektedir. Yaşanan stresi partnerinize veya çocuğuna yansıtıyor olabilirsiniz. Bunun artmasıyla birlikte çocuğunuz agresif bir tutum sergilemeye başlayabilir veya içine kapanabilir. Ev içerisinde yaşanan huzursuzluk tüm bireylere yansımaktadır. Çocuklar evde yaşanan sorunları işitmeseler dahi mutlaka hissederler.
4 yaşın altındaki çocuklar evde yaşanan durumu tam olarak anlamlandıramasalar da evdeki huzursuzluğu sezip sinirli ve gergin tavırlar sergilerler. Bu durumda çocuklarda ‘’anlamsız !’’ ağlamalar gözlemlenebilir.
4 ile 6 yaş arasındaki çocuklar bir anormallik olduğunu hissettiklerinde hırçın davranışlar sergileyebilirler. Bu durumda Anaokulunda uyumsuzluk sorunu da görülebilir.
6 ile 8 yaş arasındaki çocukların farkındalıkları başlamıştır. Karanlık korkusu, yalnız yatmama, fizyolojik semptomların yanı sıra uyumaktan kaçınma, diş gıcırdatma gibi davranışalar gözlemlenebilir.
8 yaşından itibaren ise çocuklarda soyut düşünce gelişmeye başladığından dolayı ev içerisinde yaşanan tüm tutumları ve gerginlikleri anlarlar. Sorgulamalar, agresif tutumlar, ağlamalar ve başarısızlıklar gözlemlenebilir.
Uzm. Kln. Psk. Çağla Ulaş
Görüntülenme
2023-02-13