Otizm hastalığı diğerleriyle iletişim kurmayı zorlaştıran ve engelleyen bir beyin bozukluğudur.
Otizm hastalarında beynin farklı bölgeleri bir arada organize bir şekilde çalışmamaktadır. Otizm hastası kişiler daima diğer insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bireylerdir.
Diğer hastalıklarda da olduğu gibi hastalığın erken teşhisi kişiye büyük katkı ve gelişim sağlayabilmektedir. Otizm hastalığının tam olarak sebebi bilinmese de genetik faktörlerin önemli olduğu vurgulanmaktadır.
OTIZIM HASTALIĞININ ANA BELIRTILERI
Otizm hastalarında hastalığın şekline ve boyutuna göre farklılıklar görülse de en büyük belirtisi sosyal etkileşim yoksunluğu ve iletişim kuramama.
Yaşıtlarıyla arkadaşlık kuramama, yüz ifadesi kullanmama, göz teması kurmama ve sözel ifadelere tepki vermeme otizm belirtilerin bir kaçıdır. Otizm hastaları diğerlerin duygusunu paylaşma ve anlamada zorluk çekerler.
Otizm hastaları Sözlü ve sözsüz iletişimde sorun yaşamaktadırlar. Konuşmayı öğrenememe veya konuşmada gecikme olabilir Otistiklerin %40’ı asla konuşmaz. Kalıplaşmış veya sürekli tekrarlanan konuşma şeklinde konuşmalarını sürdürmektedirler.
Bu cümleler genelde kalıplaşmış ve sürekli tekrarlanan cümlelerden oluşmaktadır. Otistikler daha önceden duydukları belli bir cümleyi sürekli tekrar ederler (ekolali). Bunun yanı sıra konuşmayı tamamen anlamama veya kısmen kelime veya cümleyi anlayabilir veya cımbızla cümlenin içinde çektiği kelimeyi ( bu cümleler arası belirli bir cümlede olabilir ) sürekli olarak tekrarlar. Komut alması veya algılaması zordur. Aktivitelere veya oyunlara karşı sınırlı ilgileri vardır. Kalıplaşmış (stereotip) davranışları vardır. Oturduğu yerde veya ayakta sallanma gibi. Genelde diğer çocuklar kıyaslanarak bu davranışlar kolayca ayırt edebilir. Otizm olmayan bir çocuk arabasıyla oynarken bu arabayı farklı yollardan iterek oynarken otizm hastası çocuk arabayı sürekli ileri geri aynı mesafe üzerinde sürükleyerek uzun süre bu şekilde devam edebilir. Resim kabiliyeti olmadığından eline verdiğiniz kalemle anlamsız çizgiler veya çizimler yapabilir. Takıntılı davranışları olduğundan bir çamaşır makinesinin karşısında uzun süre sıkılmadan bu şekilde kalabilir veya belirlediği bazı rutin işleyişlerin bozulmasına aşırı tepki gösterip alışılagelen davranış veya uygulamaları aynı şekilde sürdürmeyi şiddetle sürdürmek isteyebilir.
ÇOCUKLUKTA OTİZM BELİRTİLERİ
Otizm hastalığı ilk 3 yılda anlaşılır. Bu süre zarfına kadar anlaşılması zordur. Ebeveynler genelde çocuğun iletişim kurmayı sevmediğini veya tepki vermemesiyle birlikte bir hekime başvurmaya başlarlar. Bazı anne-babalar ise çocuğun işitme engeli veya algılama problemi olduğunu düşündüklerinden dolayı doktora başvururlar.
GENÇLİKTEKİ OTİZM BELİRTİLERİ
Gençlikte davranış modeli çoğunlukla değişir. Genç otistikler depresyon, anksiyete ve epilepsiyle ilgili problemler açısından büyük risk altındadırlar.
YETİŞKİNLİKTE OTİZM BELİRTİLERİ
Bazı otistik yetişkinler çalışabilir ve kendi başlarına yaşayabilir, bu durum zekâ ve iletişim becerisinin derecesine bağlıdır. En azından %33’ü kısmen bağımsızdır.
Bazı yetişkin otistikler, özellikle zekâ düzeyi düşük ve konuşamayanlar, çok fazla yardıma ihtiyaç duyar ve kendi öz bakımını kendi başlarına sağlayamazlar. Bu yetişkinlerin yanı sıra aynı şekilde bebek ve çocuk yaşta olan otizm hastaları içinde geçerlidir. Yelpazenin öbür ucundaki çok daha iyi durumdaki otistikler mesleklerinde başarılı olabilir ve tek başlarına yaşayabilirler, fakat yine de diğerleriyle ilişki kurmada zorlanırlar. Bunların zekâ düzeyi ortalama veya ortalamanın üzerinde olan bireylerdir.
OTİZM BELİRTİLERİ
Otistiklerin çoğunun gösterdiği belirtiler dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun belirtilerine benzemektedir.
Otistiklerin yaklaşık %10’u bazı becerilere aşırı hâkimdir. Örneğin listeleri akılda tutma, takvim günlerini hesaplama, resim yapma veya müzik yeteneği gibi.
Otistiklerin %40 ila %70’inde uyku problemi vardır.
OTİZM TEDAVİSİ
Erken teşhis ve tedavi otistik çocukların tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Tedaviye ne kadar başlanırsa birey için o kadar önemli ve değerlidir. Rehabilitasyon merkezlerine giden çocukların çoğu il etapta öz bakımlarını yerine getirebilmesi hedeflenir. Bu birey ve bakım veren açısından büyük önem taşımaktadır.
DSM-IV-TR’ye göre Yaygın Gelişimsel Bozuklukların içerisinde yer almaktadır Otistik Bozukluk.
‘’ A. En az ikisi (1)’inci maddeden ve birer tanesi (2) ve (3)’üncü maddelerden olmak üzere (1), (2) ve (3)’üncü maddelerden toplam altı (ya da daha fazla) maddenin bulunması :
(1) Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal etkileşimde nitel bozulma:
(a) Toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi sözel olmayan birçok davranışta belirgin bir bozulma olması
(b) Yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe
(c) Diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama ( örn. İlgikendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme )
(d) Toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme
(2) Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren iletişimde nitel bozulma:
(a) Konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması ( el , kol ya da yüz hareketleri gibi diğer iletişim yollarıyla bunun yerine tutma girişimi eşlik etmemektedir )
(b) Konuşması yeter ki olan kişilerde, başkalarıyla söyleşiyi başlatma ya da sürdürmede belirgin bir bozukluğun olması
(c) Basmakalıp ya da yineleyici ya da özel bir dil kullanma
(d) Gelişim düzeyine uygun çeşitli, imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden oynamama
(3) Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması :
(a) İlgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı, bir ya da birden fazla basmakalıp ve sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma
(b) Özgül, işlevsel olmayan, alışılageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyuma
(c) Basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (örn. Parmak şıklatma , el çarpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri =
(d) Eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma
B. Aşağıdaki alanlardan en az birinde, 3 yaşından önce gecikmeleri ya da olağandışı bir işlevselliğin olması : (1) Toplumsal etkileşim, (2) toplumsal iletişimde kullanılan dil ya da (3) sembolik ya da simgesel oyun.
C. Bu bozukluk Rett Bozukluğu ya da Çocukluk Tümleşik olmayan ( Dezintegratif ) Bozukluğuyla daha iyi açıklanamaz.
‘’( Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması ve Sınıflandırılması Elkitabı, Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı (DSM-IV-TR), Amerikan Psikiyatri Birliği, Washington DC, 2000’den çeviren Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara ) ‘’
Uzm. Kln. Psk. Çağla Ulaş
Görüntülenme
2023-02-13